Etiket arşivi: oyun

Oyun Hamuru Deyip Geçmeyin…

Oyun hamuru deyip geçmemek lazım diye hep söylerim ben. Faydaları müthiştir çünkü. Sadece bir hamur oysa ki? Değil işte. Neden mi; çocuklarımızın hayal gücünü ve yaratıcı zekasını öyle güzel geliştiriyor ki. O renkli oyun hamuru, miniğimizin hayal gücünde isterse bir arabaya dönüşüyor, isterse bir uzay aracına ve yine isterse kelebeğe. Yeter ki istesinler, renkli bir hamur her an her şeye dönüşebiliyor çünkü…Mesela Mavicik oyun hamurlarından en çok kardan adam yapmayı istiyor ve seviyor ve yapıyor da;) Aynı zamanda da miniklerimizin oyun hamurları ile yaptığı bu şekiller, onların iç dünyalarını tanımamız açısından bizler için de müthiş bir fırsat. Bunlarla bitmiyor tabii, el kasları yani ince motor becerilerinin ve el göz koordinasyonun gelişimi açısından da çok doğru aktivitelerdir oyun hamurları ile oynamak. Ve daha bir sürüsü aslında.

İşte tüm bu sebeplerle bizim de favorimizdir oyun hamurları. Evimizden eksik etmediğimiz, bir seyahate giderken bile hemen çantamızın içerisine birkaç tane attığımız, uzun süren araba ve uçak yolculuklarımızda kurtarıcımız, bir minik arkadaşımız için hediye ne alabiliriz diye düşünürken harika bir hediye alternatifi olan eğlenceli ve eğlenceli olduğu kadar da faydalı olması sebebiyle olmazsa olmazlarımızdandır aslında. Çünkü herhangi bir oyuncağın keşfi bir süre sonra biterken, bir oyun hamurunun keşfi hiçbir zaman bitmez.
play doh foto 1_resized

Oyun hamurlarına bu denli inanan ve benimseyen bir anne olarak oyun hamurlarının ötesinde bir seri ile tanıştım yakın zamanda. Play-Doh Şekil Ver & Öğren serisi. “Renkler ve Şekiller”, “Harfler ve Kelimeler”, “Rakamlar ve Sayı Sayma” ve “Dokular” temalı 4 farklı ürünün bulunduğu bu seri ile doyasıya oynadık, oynarken de hem çok eğlendik hem de öğrendik açıkçası. Biz anneler için güzel tarafı ne derseniz “Ne yapacağım, ne oynatacağım?” diye düşünürken ve bir süre sonra “Çocuğuma yetemiyor muyum?” endişesini taşırken iyi bir kurtarıcı olacak bir seri bence. “Çocuğumla birlikte ne yapabilirim?” diye düşünüyorsanız siz de benim gibi Play-Doh Şekil Ver&Öğren serisinin iyi bir alternatif olacağını çok rahat söyleyebilirim. Türkçe oyun matları ve aktivite kitapçıkları sayesinde hem biz anneler çocuklarımızın gelişimlerine katkıda bulunurken hem de birlikte geçireceğimiz kaliteli zaman ile aramızdaki bağı ve iletişimi güçlendirmek için çok iyi bir fırsat yakalamış olacağız. En önemlisi belki de bu, çocuklarımız ile birlikte geçirdiğimiz zamanların kaliteli olması.
play doh seri foto_resized

Çünkü kaliteli anları süre değil içeriği belirliyor aslında. 24 saat bir arada olup çocuğumuzla hiçbir şey yapmamak mı yoksa özellikle çalışan ebeveynler için 2 saat bir arada sohbet eşliğinde etkinlikler yapıp keyifli zaman geçirmek mi? Zamanın süresinden çok o zamanı nasıl geçirdiğimiz değil midir kıymetli olan.

Çünkü çocuklarımız büyüdüğünde onlarla geçirdiğimiz zamanları hatırlayacaklar ve belki de onlarla geçirdiğimiz bu zamanlar çocuklarımızın geleceğini şekillendirecek.

Çocuklarınızla birlikte hatırlayacağınız çok keyifli anılarınızın ve anlarınızın olması dileğimle…

İnci Akbay

Bırakın Çıksınlar, Özgürce Oynasınlar…

Bir davet geldi, 24 Nisan Pazar günü Şile ‘deki Kirlenmek Güzeldir organizasyonumuzda görüşelim, çocuklarımız özgürce oynarken bizler de “Global Çocuk ve Oyun Araştırması”nı konuşalım diye.

Konu benim için çok ilgi çekiciydi bir oyun annesi olarak, çocukların oyunla ve sevgiyle büyüdüğüne inanan ve neredeyse tüm yazılarımı bu sözle bitiriren bir anne olarak, bu araştırmayı öğrenmeyi çok istiyordum.

Ailecek çıktık yola, organizasyon yerine geldiğimizde, kızım Mavi çimenlerin üzerinde koşturmaya başladı, yerde gördüğü ipi aldı eline, kendince gülümseyerek ip atlamaya çalışıyordu, mutluydu çok, oradaki tüm çocuklar gibi. Uzaktan izledim tüm çocukları. Yüzümdeki huzurla karışık gülümseme vardı.

_N7A9818

Çocuklarımız oyunlarını oynarken, biz anneler de Omo Kirlenmek Güzeldir ekibinden ve Prof. Dr. Yankı Yazgan’dan “Global Çocuk ve Oyun Araştırması” nı dinlemek üzere toplantı salonuna geçtik. Duyduklarımız bizi çok etkiledi ve düşündürdü. Önce araştırmadan bahsetmek istiyorum.

Bağımsız bir araştırma şirketi olan Edelman Berland tarafından yapılan bir araştırma bu. Şubat ve Mart 2016 tarihlerinde saha çalışması yapılıyor. Araştırmaya 5-12 yaş arasında çocuğa sahip 12,170 ebeveyn katılıyor. Çalışmaya Amerika, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Portekiz, Güney Afrika, Türkiye, İngiltere ve Vietnam olmak üzere toplam 10 ülke katılıyor.

İşte araştırmanın hepimizi etkileyen ve ciddi anlamda düşünmemizi sağlayan sonuçları:

• Türkiye’de her on çocuktan altısı (%61) ortalama bir günde 1 saat ya da daha az süre dışarıda oyun oynuyor. Bu süre mahkumların açık havada geçirmeleri tavsiye edilen minimum sürenin altında.

• Türkiye’de yaklaşık her yedi çocuktan biri ortalama bir günde hiç dışarıda oyun oynamıyor.

• Türkiye’deki ebeveynlerin %94’ü oyun oynama fırsatına sahip olmayan çocukların öğrenmede zorluk yaşayacağına, %70’i ise çocuklarının dışarıda oynamak için yeterli fırsata sahip olmadığına inanıyor. Ebeveynlerin %59’u çocuklarının kapalı alan ve açık hava oyunlarında daha iyi bir dengeye sahip olmasını istiyor.

• Günümüzde çocuklar serbest zamanlarında açık havada oynamak için harcadıkları sürenin (%13) %50 fazlasını içeride, ekran başında oyun oynamak (%21) için harcıyor. (Global skor: %21 ekran başı, %14 açık havada oyun oynama)

• Ebeveynlerin %78’i yeterli kalitede öğrenme ve gelişim sağlamaları için çocuklarının zamanını dengelemede bazen zorluk yaşadığını belirtiyor. (Global skor: %80)

• Ebeveynlerin %57’si, çocuklarının kendi çocukluk dönemlerine kıyasla daha az oyun oynama fırsatına sahip olduğuna inanıyor (global kaynak: %64)

• Türkiye’de her 10 ebeveynden 9’u (%90) çocuklarının gerçek hayatta spor yapmak yerine sanal ortamda spor oyunları oynamayı tercih ettiğini belirtiyor (Global skor: %81)

• Türkiye’de her 2 ebeveynden 1’i (%50) çocukları ile açık havada oyun oynamak için zamanlarının olmadığını belirtiyor (global skor: %48)

• Türkiye’de her 10 ebeveynden 6’sı (%59) içeride ve dışarıda oyun oynama, ekran başında ve ekran dışında oyun oynama ve yaratıcı ve fiziksel oyun oynama konularında çocuklarının daha iyi bir oyun oynama dengesine sahip olmasını istiyor. (Global skor: 2’de 1, %51)

Sonuçlar gerçekten düşündürücü. Oyun sürelerindeki düşüş endişe verici, özellikle açık havada oyun oynama alışkanlığının giderek azalması ve oyun alışkanlıklarındaki dengesizliğin artması. Nasıl ki beslenme için dikkat ediyorsak, her gün meyve, sebze, protein, karbonhidrat vb gibi dengeli bir düzen oturtmaya çalışıyorsak, söz konusu oyun ise, ki oyunlar çocuklarımızın geleceğini şekillendirecekse, burada da bir denge olmalı, evde oynanan oyunlar, dışarıda oynanan oyunlar gibi. Aslında hayatımızın her alanında olması gereken denge gibi. Kirlenmek Güzeldir Global Çocuk Gelişim Danışma Kurulu Başkanı Sir Ken Robinson ve Türkiye Danışmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan’ın tam da belirttiği gibi çocukların gelecekteki başarısı, oyundaki dengeye bağlıdır.

IMG_8571

Dünyada eğitim, yaratıcılık ve insan gelişiminin önde gelen uzmanlarından ve Kirlenmek Güzeldir Global Çocuk Gelişim Danışma Kurulu Başkanı Sir Ken Robinson araştırmanın global sonuçlarını şu şekilde yorumluyor:

“Akademik araştırmalar aktif bir şekilde oyun oynamanın çocuklar için doğal ve öncelikli bir öğrenme yolu olduğunu gösteriyor. Bu oyun türü, özellikle hızlı beyin gelişiminin yaşandığı dönemdeki çocukların sağlıklı büyümeleri ve ilerleme kaydetmeleri için çok önemli. Ancak oyun önemsiz olduğu gerekçesiyle çoğunlukla göz ardı ediliyor. Bunun sonucu olarak çocukların hayatlarındaki aktif oyun süresinin azalmasıyla ilgili artan ve alarm verici bir eğilim söz konusu. Oyun alışkanlıklarında endişe verici bir dengesizlikle karşı karşıyayız. Ekranlar eğitim ve eğlence için harika kaynaklar olabilir ancak çocuklar, zihinlerini ve vücutlarını tam anlamıyla kullanabilmeleri ve etraflarındaki dünyayı daha fazla öğrenmeleri için farklı türdeki oyunları dengeli biçimde oynamalılar. Oynamak, çocukların öğrenmelerine, tecrübe etmelerine, odaklanmalarına, konsantrasyonlarına, kendilerine daha dönük olmalarına ve sosyal güvenlerini geliştirmelerine yardımcı olur. Oyun aynı zamanda çocukların paylaşım, kurallara uyma, sıra bekleme, diğerlerinin seçimlerine saygı duyma, kaybetmeyi kabullenme, sabretme, hoşgörülü olma, açık fikirli olma ve empati kurma gibi önemli yetkinlikleri kazanmalarına yardım eder. Çocuklarınızın serbest türde, daha az kurgulanmış oyunları dışarıda güvenle ve özgürce oynamalarına izin verin; onların girişken tavırlarına, hayal kurma ve yaratım becerilerine şaşıracaksınız. Onları şimdiden geliştirmek ve gelecekte başarılı, çok yönlü ve mutlu birer erişkin olmalarına yardımcı olmak için çocuklarımızın hayatında aktif oyuna yer vermeliyiz.”

IMG_8578

Müthiş doğru bir yorum evet bu. Peki neden artık bu süreler azalıyor sorusunu sorduğumuzda ise Prof. Dr. Yankı Yazgan bu durumu üç neden şeklinde açıklıyor.

1.Ebeveynlerin aşırı kontrolcü yaklaşımı : Çocukların gelişim dönemlerinde ihtiyaç duydukları oyun ve faaliyetler hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan ebeveynler, bilgi eksiklikleri nedeniyle risk almamak için kontrolcü davranıp ev ortamını çocuklar için daha güvenli bulabiliyor. Ev, onlar için dışarıda yaşanabilecek kazalara, soğuğa, sıcağa ve daha pek çok riske karşı bir kale.

2.Çocukların ekranlara olan aşırı ilgisi: Çocukların dijital teknolojiyle iç içe büyümesine karşı çıkmak hayatın akışına aykırı. Burada dikkat edilmesi gereken teknolojiyi ve ekranları çocuk bakıcısı olarak ya da ilişkiyi, sahici deneyimi engelleyici biçimde kullanmamak. Ekran ile ilişki artıp ekran hem bir oyun yeri ve hem de oyun arkadaşı haline gelince oyun dengesizliği karşımıza çıkıyor. Ebeveynlere düşen sorumluluk, içeride ve açık alanda oynanan oyunlar ile ekran başında ve ekran dışında oynanan oyunlar arasında bir zaman dengesi kurabilmeleri için çocuklarına rehber olmak.

3.Çocukların gündelik programlarının giderek yoğunlaşması.

Katıldığımız organizasyon ve içeriği öyle etkileyici idi ki, OMO ve Kirlenmek Güzeldir ekibini yürekten tebrik ediyorum. Ama en çok, bu bilinci ve bu meseleyi dünyanın her yerinde gündeme taşımak ve çocukların öğrenmeleri ve gelişimlerinde dengeli oyunun önemiyle ilgili bir farkındalık başlatmak için oluşturdukları bu kampanya ve çalışmaları sebebiyle.
Bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla hazırladıkları reklam filmini de mutlaka izleyin derim, bizler gözerimiz dolu dolu izledik. Ve son bir ricam daha var sizlerden, bu yazıyı okuduktan sonra, alın çocuğunuzu ve dışarıya çıkın. Çocuğunuz dışarıda özgürce oynarken, siz de hem okuduklarınızı düşünün hem de çocuğunuzu ve geleceğini.
Bırakın çıksın ve özgürce oynasın…

Bu bakış açısı ile birlikte Dünya Oyun Oynama Günü organizasyonu yapılıyor. Bir oyun annesi olarak böyle bir gün düşünülmesini gönülden destekliyorum ve hepinizi 28 Mayıs tarihinde gerçekleşecek olan Dünya Oyun Oynama Günü Etkinliklerine davet ediyorum. En kutlanılası ve en katılası bir gün olacaktır, inancım ve temennim benim.

ec895298-2ea5-4b91-b863-364e66addca9

06c91e64-e3d9-4b77-9f3d-7e9029c7808e

Oyunla ve sevgiyle kalın hep…

İnci Akbay

 

Oyun Hamuru Deyip Geçmeyin…

Bir oyun hamuru; yumuşak, sıkıyoruz, şekil veriyoruz, oynuyoruz, eğleniyoruz, keyifli zaman geçiriyoruz. “Oynadık, eğlendik, keyifli zaman geçirdik işte” dediğimiz oyun hamurlarının ve setlerinin çocuklarımızın gelişimindeki yeri gerçekten de müthiş. Farkında olarak veya farkında olmayarak oyun hamurları ile oynayarak sadece oyun hamurlarını değil, çocuklarımızın geleceklerini de şekillendiriyoruz.

Oyun hamurları, yaratıcılığı her zaman geliştiren ve her zaman geçerliliği olan bir oyuncak aslında.

Çocuklarımızın, bizim dünyamızdan yakaladığı ipuçları ile hayalinde canlandırdığı her şeyi hayata geçirebileceği bir oyun bu. İsterse pasta yapar bir doğum günü canlandırır hayalinde, isterse bir salıncak yapar ve bir oyun parkında buluverir kendini. Hayali onu nereye sürüklerse, bu oyuncaklar da eşlik eder hayallerine.

Özellikle oyun hamuru setleri daha bir ilgisini çekiyor miniklerimizin. Çünkü çok çeşitli kalıp ve aparatlarının olması sebebiyle, keşif duygusunu daha da arttırıyor. Kalıplarla istediği şekli verebilmesi hem başarıyorum duygusunu tetiklerken, uzun süren keşif konsantrasyon süresine de fayda sağlıyor. Ve öğreniyor bu sayede, hep devam eden öğrenme sürecinde oyun hamuru ve setleriyle sadece hayalindekini değil, gerçek dünyada var olan bir şeyi, çiçeği, nesneyi, pastayı vb hemen hemen aynısını yapabilmenin hazzını yaşıyor. Ve isterse pastacı isterse doktor olarak devam edebiliyor oyununa. Farklı rolleri deneyimleyip, tadını çıkarıyor aslında öğrenmenin, o anki oyunlarında.
hgdf
Biz de Play-Doh Cup Cake Festivali seti ile çılgınca eğlendik geçen gün. Hani bir çocuğun bir oyuncakla oynama süresi maximum 10-15 dakikadır derler ya, söz konusu bu oyun seti olunca süre tahmin edebileceğimizden çok çok daha fazla uzuyor emin olun. Play-Doh’nun bu seti ile bize ve evdeki tüm bebeklerine rengarenk cup cake ler yaptı kızım. Tabi ki kutlama yapmadan da olmazdı dimi;) Yaptığımız her cupcake üzerine bir mum diktik üfledik kutladık bu eğlencemizi, sonrasında keklerin üzerine koymak için oyun hamurundan yaptık mumları. Gerçek mumları yanımıza koyup, bakarak aynısını yapmaya çalışmaktan da müthiş haz aldık aslında. Play-Doh Cup Cake Festivali setinin her bir aparatını keşfetmeye çalışması, her bir aparatına hamurları yerleştirip nasıl çıkacağını gözlemlemesi minicik ama harika bir bilimsel deney gibiydi adeta. Oyun setinin üzerindeki çiçek ve kalp kalıplarıyla hamuru şekillendirdi ve sonrasında da başına koydu ve “anne baak benim tokam bu” diyerek gülümsedi, Mavi. E o zaman hadi dedik, hamurlarla süslenelim biraz. Kalıplar yardımıyla yaptığımız çiçeklerden kolye, toka, yüzük yapmaya başladık. Artık süslü bir pastacı olmuştuk biz;)
lkjhg
Oyun hamurları ve setleri sadece hayal gücünü ve yaratıcılığı geliştirmekle kalmaz. El parmak kası gelişimini de müthiş anlamda destekler. O minik parmakların oyun hamuruna aparatları ile şekil vermeye çalışması aslında ince motor becerileri gelişimine ciddi destek sağlar. Bitmedi faydaları tabi ki, el göz koordinasyonun gelişimine destek verir, şekilleri, renkleri vb eğlenerek öğrenmeyi sağlar ve belki de en önemli faydalarından biri kendini ifade etme yolunu bulur çocuklarımız. Yaptığı şekillerle kendi iç dünyasını yansıtmadır bu aslında. Ve bu bizlere, anne babalara onun iç dünyasını tanımamız ve anlayabilmemiz için müthiş bir fırsat sağlar.

Siz isteyin, hem çocuğunuzun hem de kendi içinizdeki çocuğun hayal gücünüze eşlik etmesine izin verin, işte o zaman kaybolacaksınız bu dünyanın içerisinde.
Oyun hamuru ile neler yapılabilir diye sorarsak eğer, cevabım “her şey” olacaktır.
eysa
Bir kirpi yapın mesela, dikenlerini uzun makarnalardan oluşturduğunuz.
hesgafd

Boya kalemleri yerine oyun hamurları ile renklendirin resminizi.
jhgsfa

Renk deneyleri yapın mesela. Farklı iki renkteki oyun hamurunu karıştırıp, nasıl bir renk çıkacağını gözlemleyin.
Sevgiyle, hayal dünyanızdaki o müthiş oyunlarla kalın…
Mavibebegim
İnci Akbay
jhg