Grip Aşısı İle İlgili Merak Ettiklerimiz

Geçtiğimiz günlerde Oyuncak Müzesinde Dinamikanne Tuğba Babaoğlu ev sahipliği ile grip aşısı hakkında bilgi almak için biraraya geldik. Böyle bir davet açıkçası benim için önemliydi ve soracak o kadar çok sorum vardı ki. Şimdiye kadar hiç grip aşısı yaptırmamış ve grip aşısı ile ilgili duyduklarımdan okuduklarımdan fazlasıyla korkan benim için, sorularımı özgürce işin uzmanlarına sorabileceğim bir platforma gidiyordum. Söz konusu annelik, söz konusu çocuk olunca hepimiz kendimize dahi göstermediğimiz bir özeni gösteriyoruz, bu çok normal, bu çok içgüdüsel bir durum çünkü. Bu sebeple severek katıldım Sevgili Tuğba’nın davetine ve korkularımı sordum Selim Bey’e. Tüm soru ve cevapları aşağıda sizlerin de bilgisine sunacağım. Ama ondan önce belirtmem gereken bir konu var ki, evet benim için Selim Bey’in konuşmaları ve açıklamaları çok ikna ediciydi ama yine de doktoruma mutlaka danışacağım. Bu sebeple siz siz olun, doğru bilgiye doğru kaynaklardan ulaşın ama onu doktorunuzla veya doktorlarınızla yine de mutlaka teyit edin. Çünkü söz konusu biziz ve evlatlarımız;)
Bu arada Selim Bey kim acaba diye merak edenler için kısa bir bilgilendirme. Prof. Dr. Selim Badur, GSK Gelişmekte Olan Ülkeler Aşı Bilimsel Danışması ve Dünya Sağlık Örgütü Aşı komisyonunda görevli Profesör Hekim.
FOTO

Gelelim soru ve cevaplara:
-Grip deyince aklımıza, ‘Domuz gribi, kuş gribi’ geliyor. İyi veya kötü grip diye bir şey var mı?
Aslında bu tip tanımlamalar çok doğru değil. Domuz gribi deyince, sanki daha ölümcül, korkutucu etkenler varmış gibi düşünülüyor. Aslında pandemi dediğimiz kıtalar arası salgınlar döneminde yaşamını yitiren insanlardan daha fazla sayıda insan, normal mevsimsel grip döneminde ölüyor. Gribin zirve yaptığı dönemlerde, kalp krizi veya şeker komasından ölenlerin sayısında ciddi bir artış oluyor. Bu artış da tamamen gribe bağlı olarak kronik hastalıkların tetiklenmesinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla; gribi ‘domuz’ veya ‘kuş gribi’ diye nitelendirmemek lazım, her türlüsü tehlikeli.
-Havaların soğumasıyla grip hastalığının görülme sıklığı artıyor. Gripten korunmak için alınabilecek önlemler nelerdir?
Kişisel hijyen kuralları, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek doğru beslenme alışkanlıkları ve koruyucu aşılardan yararlanarak hem bireysel hem de toplumsal anlamda gripten korunmak mümkün. Doğru beslenme, kişilerin bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışması için önem taşıyor. Sağlıklı/düzgün beslenme alışkanlıklarını uygulayarak bizleri çeşitli hastalıklardan koruyacak immün/bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesine yardımcı olabiliriz. Ancak genel anlamda, immün sistem için uygun olan “doğru beslenme” alışkanlıklarının dışında, spesifik olarak grip etkeni Influenza virüslerine direkt olarak etki eden bir besin maddesi yok. Bu nedenle koruyucu aşılar daha güvenilir bir korunma yöntemi olarak karşımıza çıkıyor.
-Hastalığın grip olduğunu nasıl anlayacağız?
İki şekilde ayırt edilir. Birincisi; grip yüksek ateşle seyreder. Yani ateşsiz grip yoktur. Ama 37 dereceyle seyreden nezle soğuk algınlığı ve diğer virüs enfeksiyonları vardır, tabii onlarda da yüksek ateş olabiliyor. Ama grip muhakkak yüksek ateş yapar. İkincisi; çok ani başlar. Yani bir anda dökülmeye başlarsınız. Grip yatağa yatırır, gribi ayakta geçiremezsiniz.
-Grip aşısı olmanın doğru zamanı nedir?
Aşıda zamanlama çok önemli, artık Türkiye’de gribin aktivitesinin arttığı ve zirve yaptığı dönem değişti. Eskiden Kasım sonu, Aralık başında virüsü görürdük, son 5 senedir grip Türkiye’ye Ocak’tan önce gelmiyor. Şu günlerde Aralık ayında hatta Ocak ayının ilk yarısında ateşli bir solunum yolu enfeksiyonu geçirirseniz emin olun o bir grip değil. Başka virüslerdir. Grip Türkiye’de artık uzun süreden beri Ocak sonu ve Şubat ayı gibi başlıyor. Eskiden Şubat ayında biterdi, şimdi Nisan ve Mayıs aylarına kadar grip dolaşımda. Özetle; grip vakalarının görülmesi biraz ötelendi. Bu durum büyük olasılıkla küresel ısınma ve mevsim değişikliği ile ilintili. Dolasıyısla grip aşısında en ideal dönem; Kasım sonu ve Aralık ayı başı. Hatta Mart ayına kadar bile aşı yaptırılabilir.
-Kaç yaşından itibaren çocuklarda aşı yapılabilir? Yaptırmalı mı yaptırmamalı mı?
Türkiye’de grip aşısının çocuklara uygulanması zorunlu değil. Ama ABD veya Kanada gibi ülkelerde 6 aydan büyük çocuklara aşı uygulanıyor. Çocuklarda grip yaşlılardaki gibi ölümcül seyretmez ama hastaneye yatışlar görülür ve ağır bir ivmede seyreder. Kuzey Yarım Küre’de ne zaman grip görmeye başlıyoruz? Havaların soğumasıyla birlikte açık havadan kapalı alanlara geçiliyor. Sinemalar, okullar, kreşler, AVM’ler gibi bir arada toplu halde yaşanan alanlarda grip etkisi önce çocuklarda görülüyor. Okullarda çocuklar süratle birbirlerine bulaştırıyor ve sonra etki evdeki ebeveynlere ulaşıyor. Dolayısıyla; hastalığın çocuklardan diğer taraflara yayılmasını kesmek lazım.
-Her yıl grip aşısı yaptıran da var, mesafeli durup hiç yaptırmayan da var. Dışarıdan bir maddenin vücuda verilmesi ne kadar doğru? Bu aşılar gelişmekte olan ülkelerde mi deneniyor?
Aşı, sağlıklı olan çocuğunuza yaptıracağınız, ileride karşılaşma olasılığı bulunan bir etkenden korumak için yapılan bir uygulama. Dünya Sağlık Örgütü’nde Aşıların yan etkileriyle ilgili bir komisyonda görevliyim. Aşı karşıtı söylemler sadece Türkiye değil, dünyanın her yerinde var, o nedenle bu tür yaklaşımlara aşinayım. Ancak aşı konusunda yanlış bir algı var. Şöyle bir örnek vereyim;
1998 yılında İngiltere’de Andrew Wakefield isimli İngiliz cerrah Lancet gibi çok saygın bir tıp dergisinde “MMRS yani kızamık aşısı otizme yol açıyor” diye bir makale yayınlandı. Bunun üzerine bütün otistik çocuk anneleri toplandı ve adamı halk kahramanı ilan ettiler. O yıl İngiltere’de bu söylem nedeniyle bir çok aile çocuğuna kızamık aşısı yaptırmadı. Ertesi sene İngiltere’de 987 çocuk kızamıktan öldü. Ve sonradan anlaşıldı ki aradan 10 sene geçince, bu yayındaki bilgiler gerçek değil. Aileler basit bir kızamık aşısı yaptırsaydı bu gibi üzücü durumlar yaşanmayacaktı.
Aşı karşıtı söylemler o kadar popüler ki, bazı anne-babalar ‘Ben çocuğumun doğal olarak enfekte olmasını istiyorum’ diyor. Elbette doğal bir enfeksiyon geçirebilirsiniz, Hepatit A ve kızamıkta olduğu gibi bir de aşı ile enfekte olabilirsiniz. ‘Hangisi daha iyi korur’ derseniz, doğal geçirilen enfeksiyon çok daha sağlam korur. Ama doğal enfeksiyonda yüzde 1/binde 1 bir ölüm veya sakatlık söz konusu olabilir. Bunu göze alıyorsanız, çocuğunuzu aşılatmayın. İkincisi; ‘Çocuklara çok fazla aşı yapılıyor’ söylemi var; ‘Dışarıdan bu kadar fazla madde verilmeli mi’ gibi sorular çok ezbere söyleniyor. Neden? Bundan 10 sene önce çocuklara 7 aşı yapılıyordu ve bunların içinde yaklaşık 3 bin 200 tane protein vardı. Çocukların vücuduna yabancı madde giriyordu. Şu anda aşı takviminde 12 aşı var ama aşılar öyle saflaştırıldı ki, 3 bin 200 protein yerine 125 protein veriliyor. Saflaştırıldı ve sayıları azaldı. Bizim bağışıklık sistemimiz; bırakın 12 aşıyı, yaklaşık 100 bin aşıyı kaldıracak ve ona cevap verecek güçte. Yani immün sistemimize çok yükleniyoruz ve bu nedenle zarar görür yormayalım sistemimizi diye düşünmek çok anlamlı değil. İmmün sistemimizin bu aşılarla 100 binde biri kadarı çalışıyor.

-Gripler bizim çocukluğumuzun griplerinden çok farklı. Aşı yaptırırsak her türlü grip virüslerinden korunabilir miyiz?
200 kadar mikroorganizma çoğu virüs solunum yolu enfeksiyonu yapıyor çocuklarda. Aşı ise bu 200 virüs içinde sadece grip virüsüne karşı korur. ‘Peki 200 tane etken var, grip aşısı sadece birine karşı koruyor, o zaman yaptırmayalım’ demeyin. Çünkü bütün o virüsler içinde ciddi olumsuzluklara yok açan grip virüsüdür. İkincisi, ‘Neden her sene grip aşısı oluyoruz’ diye sorarsanız; çünkü aynı sezon birden fazla kez grip geçirebilirsiniz. Çok sık sorulur: ‘Hepatit veya kızamık aşısı bir kez yapılır ve ömür boyu korurken grip aşısı neden her sene yapılıyor?’ Bu enfeksiyon hastalığın yapısıyla ilgili, aşıyı bir kenara bırakın, bir Hepatit A, Hepatit B geçiren veya kızamık geçiren çocuk ömür boyu bağışıklılık kazanır. Ama grip öyle değil, aynı sezon veya bir sonraki yıl yine gribe yakalanabilirsiniz. Bu durumda her sene aşılanmanızçok doğal.
-Halihazırda grip olan bir kişi ne zaman grip aşısı olabilir?
Grip aşısı olabilmek için ön şart kişinin sağlıklı olması. Gripten korunmak için her yıl mutlaka aşı olmak gerekiyor. Mayıs ayına kadar aşı yaptırabilirsiniz.
-Grip aşısı soğuk algınlığından da koruyor mu?
Grip aşısı o sezon görülen virüslere karşı etkilidir, dolayısıyla soğuk algınlığına karşı korumaz.
-Bazı hastalar, aşı olduktan sonra çok ağır grip geçirdiğini belirtiyor…
Grip aşısı inatçı bir aşıdır. Yani öldürülmüş bir virüs vardır içinde. Ölünün canlanması lazım bunun olması için. Ölü bir virüs canlanmayacağına göre aşıya bağlı grip hastalığı ortaya çıkmaz.
-Gebeler grip aşısı olabilir mi?
Gebelik döneminde doktorlar gebeye ilaç veya aşı uygulamaktan çekinir ama inaktif, yani ölü grip aşısı gebeliğin herhangi bir döneminde gebelerde uygulanması istenen ve Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘gebelere muhakkak yaptırın’ dediği tek aşıdır. Çünkü grip aşısı ile hem anne adayı hem de doğumdan sonra 6 aya kadar bebek korunuyor. Yani gebelerin grip aşısı yaptırmaları gerekiyor. Bizde hala kadın doğum doktorları buna çekinceyle yaklaşıyor ama Batı ülkeleri bunu çoktan uygulamaya başladı.
-Emziren anneler yaptırabilir mi?
Emziren anneler de aşı yaptırabilir, çocuklar ise 6 aydan sonra olabilir.
-Kimler grip aşısı yaptırmamalı?
6 aydan küçük çocuklar yaptırmamalı.
-Soğuk aşı zincirinin korunması gerekiyor, grip aşısı için bu geçerli mi?
Bugün T.C. Sağlık Bakanlığı’nın oturttuğu bir sistem var. Bakanlık herhangi bir bakanlık aşısının hangi eczanede, hangi sıcaklıkta olduğunu barkodlarla takip edebiliyor. Ama grip aşısı bakanlık zincirinde olan bir aşı değil. Zaten grip aşısı inaktif, yani ölü bir aşı olduğu için, oda ısısında kalsa bile bir şey olmaz. Yalnızca canlı aşılar soğuk zincire duyarlıdır.

-Aşı markasına göre etkinliği değişir mi?
Hayır. A veya B firmasının aşılarının birbirinden hiçbir farkı yok. Hiç biri diğerinden üstün değil. Yalnızca, aşılarda şu ana kadar 3 virüs vardı. 2 tane Hepatit A, bir de B virüsü vardı. 2000’li yıllardan sonra görüldü ki, B’nin de ayrıca 2 tipi var ve Dünya Sağlık Örgütü böylece 4’lü aşıyı önerdi. Türkiye’de geçen seneden beri 4’lü aşı bulunuyor. Bunun kullanılması tercih edilir.
-Her sezonda ortaya çıkacak virüs nasıl belirleniyor?
Bunu firmalar belirlemiyor. Dünyada 100’ün üzerinde laboratuvar var, bunlar her yıl hangi alt tip virüslerin olduğunu Dünya Sağlık Örgütü’ne bildiriyor. Onlar da matematiksel modellemelerle bir formül belirliyor ve firmalar buna göre üretim yapıyor. Öngörü tutmazsa aşının etkinliği yüzde 80’den yüzde 60’a iner. Ama sıfırlanmaz. Öngörüler genelde yüzde 99 tutuyor.

Eğer siz de benim gibi pimpirikli bir anne iseniz, doktorunuza da mutlaka danışın ve içiniz nasıl rahat edecekse o şekilde davranın;)
Sevgilerimle…
İnci Akbay

aşı 1

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir