mavibebegim tarafından yazılmış tüm yazılar

Music Together…

Geçtiğimiz günlerde Sevgili GingerBazaarBlog Sinem’in davetiyle Mavi ile birlikte Music Together etkinliğine katıldık. Bizim için gerçekten hoş ve keyifli bir deneyim oldu ve sizlere de Music Together’ın ne olduğundan bahsetmek isterim.

_S6A2027_resized

Music Together, 0-5 yaş grubu arası çocuk ve ebeveyninin beraber katılım sağladığı 40 ülke, 2.500 noktada başarısını ispat etmiş müzik ve hareketin iç içe olduğu bir aktivite.

30 sene önce Amerika’da Princeton New Jersey’de keşfedilen Music Together; dünyada oluşturulan  ilk erken yaş müzik eğitimi programıdır.

Bu program ise Türkiye’ye iki tatlı anne tarafından getiriliyor. Nasıl mı? Kendi çocuklarının üzerinde faydalarını gören iki anne, bu programın yurtdışında eğitimini almak için kollarını sıvıyorlar ve eğitim sürecinin ardından lisansını alıyorlar ve birden iki tatlı anne, iki tatlı girişimci anneye dönüşüyor.

Peki programların içeriği ve faydaları nelerdir diye sorarsanız;

Özel hazırlanmış yaklaşık 200 şarkıdan oluşuyor ve farklı kültürlere ait, farklı dillerde yazılmış anonim müziklerin yanı sıra,  jazz, blues, klasik, country, latin alt yapısı da yer almakta.

Aileler 10 hafta boyunca katıldıkları 45’er dakikalık müzikal deneyimin sonunda; ilk enstrümanları olan ses ve vücutlarını kullanmayı; çok sesli vokaller, ritim çalışmaları ve melodi tekrarları yaparak eğlenerek öğreniyorlar.

Müzikle erken yaşta tanışmış çocukların; duygusal zekalarının, konuşma becerilerinin, hafıza, matematik ve sosyal becerilerinin, fiziksel koordinasyon yetilerinin ve okul başarılarının daha yüksek olduğu gözlemleniyor.

Peki ya kazanımlar neler derseniz, şöyle ki;

Çocukların doğuştan var olan müzik yetilerini ortaya çıkararak geliştirmeleri, bedenlerini doğru ritimle hareket ettirmeleri,ebeveyn ve çocuk arasında özel bir bağ kurulması, eğlenirken fark etmeden solfej ve ritmin temellerini almaları, ailece kaliteli vakit geçirmeleri, enstrüman çalma, bale, tiyatro ve dans öğrenebilme yaşları geldiğinde sağlam bir alt yapıya sahip olmaları ve daha bir sürüsü aslında.

Çocuklara oturdukları yerden televizyon izleyerek, tabletlerden, akıllı telefonlardan, radyolardan dinleyerek müziği tüketmek yerine, ailece müzik yapmanın, müziği üretmenin zevkini ve mutluluğunu yaşatmayı amaçlayan bu programı ve bu iki tatlı girişimci anneyi gönülden destekliyorum.

213_resized

Bilgiler ise şu şekilde;

Music Together by KidzHarmony; Beykoz, Göktürk, Yeşilyurt, Ulus bölgelerindeki derslere katılım sağlamak için;
Web: www.musictogether.com
Telefon:0532 656 77 86

Music Together by Dramatikanne; Çekmeköy ve Kurtköy bölgelerindeki derslere katılım sağlamak için;
Web: www.musictogetherbydramatikanne.com
Telefon:0530 579 25 22

_S6A1980_resized

Sevgilerimle…

Bırakın Çıksınlar, Özgürce Oynasınlar…

Bir davet geldi, 24 Nisan Pazar günü Şile ‘deki Kirlenmek Güzeldir organizasyonumuzda görüşelim, çocuklarımız özgürce oynarken bizler de “Global Çocuk ve Oyun Araştırması”nı konuşalım diye.

Konu benim için çok ilgi çekiciydi bir oyun annesi olarak, çocukların oyunla ve sevgiyle büyüdüğüne inanan ve neredeyse tüm yazılarımı bu sözle bitiriren bir anne olarak, bu araştırmayı öğrenmeyi çok istiyordum.

Ailecek çıktık yola, organizasyon yerine geldiğimizde, kızım Mavi çimenlerin üzerinde koşturmaya başladı, yerde gördüğü ipi aldı eline, kendince gülümseyerek ip atlamaya çalışıyordu, mutluydu çok, oradaki tüm çocuklar gibi. Uzaktan izledim tüm çocukları. Yüzümdeki huzurla karışık gülümseme vardı.

_N7A9818

Çocuklarımız oyunlarını oynarken, biz anneler de Omo Kirlenmek Güzeldir ekibinden ve Prof. Dr. Yankı Yazgan’dan “Global Çocuk ve Oyun Araştırması” nı dinlemek üzere toplantı salonuna geçtik. Duyduklarımız bizi çok etkiledi ve düşündürdü. Önce araştırmadan bahsetmek istiyorum.

Bağımsız bir araştırma şirketi olan Edelman Berland tarafından yapılan bir araştırma bu. Şubat ve Mart 2016 tarihlerinde saha çalışması yapılıyor. Araştırmaya 5-12 yaş arasında çocuğa sahip 12,170 ebeveyn katılıyor. Çalışmaya Amerika, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Portekiz, Güney Afrika, Türkiye, İngiltere ve Vietnam olmak üzere toplam 10 ülke katılıyor.

İşte araştırmanın hepimizi etkileyen ve ciddi anlamda düşünmemizi sağlayan sonuçları:

• Türkiye’de her on çocuktan altısı (%61) ortalama bir günde 1 saat ya da daha az süre dışarıda oyun oynuyor. Bu süre mahkumların açık havada geçirmeleri tavsiye edilen minimum sürenin altında.

• Türkiye’de yaklaşık her yedi çocuktan biri ortalama bir günde hiç dışarıda oyun oynamıyor.

• Türkiye’deki ebeveynlerin %94’ü oyun oynama fırsatına sahip olmayan çocukların öğrenmede zorluk yaşayacağına, %70’i ise çocuklarının dışarıda oynamak için yeterli fırsata sahip olmadığına inanıyor. Ebeveynlerin %59’u çocuklarının kapalı alan ve açık hava oyunlarında daha iyi bir dengeye sahip olmasını istiyor.

• Günümüzde çocuklar serbest zamanlarında açık havada oynamak için harcadıkları sürenin (%13) %50 fazlasını içeride, ekran başında oyun oynamak (%21) için harcıyor. (Global skor: %21 ekran başı, %14 açık havada oyun oynama)

• Ebeveynlerin %78’i yeterli kalitede öğrenme ve gelişim sağlamaları için çocuklarının zamanını dengelemede bazen zorluk yaşadığını belirtiyor. (Global skor: %80)

• Ebeveynlerin %57’si, çocuklarının kendi çocukluk dönemlerine kıyasla daha az oyun oynama fırsatına sahip olduğuna inanıyor (global kaynak: %64)

• Türkiye’de her 10 ebeveynden 9’u (%90) çocuklarının gerçek hayatta spor yapmak yerine sanal ortamda spor oyunları oynamayı tercih ettiğini belirtiyor (Global skor: %81)

• Türkiye’de her 2 ebeveynden 1’i (%50) çocukları ile açık havada oyun oynamak için zamanlarının olmadığını belirtiyor (global skor: %48)

• Türkiye’de her 10 ebeveynden 6’sı (%59) içeride ve dışarıda oyun oynama, ekran başında ve ekran dışında oyun oynama ve yaratıcı ve fiziksel oyun oynama konularında çocuklarının daha iyi bir oyun oynama dengesine sahip olmasını istiyor. (Global skor: 2’de 1, %51)

Sonuçlar gerçekten düşündürücü. Oyun sürelerindeki düşüş endişe verici, özellikle açık havada oyun oynama alışkanlığının giderek azalması ve oyun alışkanlıklarındaki dengesizliğin artması. Nasıl ki beslenme için dikkat ediyorsak, her gün meyve, sebze, protein, karbonhidrat vb gibi dengeli bir düzen oturtmaya çalışıyorsak, söz konusu oyun ise, ki oyunlar çocuklarımızın geleceğini şekillendirecekse, burada da bir denge olmalı, evde oynanan oyunlar, dışarıda oynanan oyunlar gibi. Aslında hayatımızın her alanında olması gereken denge gibi. Kirlenmek Güzeldir Global Çocuk Gelişim Danışma Kurulu Başkanı Sir Ken Robinson ve Türkiye Danışmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan’ın tam da belirttiği gibi çocukların gelecekteki başarısı, oyundaki dengeye bağlıdır.

IMG_8571

Dünyada eğitim, yaratıcılık ve insan gelişiminin önde gelen uzmanlarından ve Kirlenmek Güzeldir Global Çocuk Gelişim Danışma Kurulu Başkanı Sir Ken Robinson araştırmanın global sonuçlarını şu şekilde yorumluyor:

“Akademik araştırmalar aktif bir şekilde oyun oynamanın çocuklar için doğal ve öncelikli bir öğrenme yolu olduğunu gösteriyor. Bu oyun türü, özellikle hızlı beyin gelişiminin yaşandığı dönemdeki çocukların sağlıklı büyümeleri ve ilerleme kaydetmeleri için çok önemli. Ancak oyun önemsiz olduğu gerekçesiyle çoğunlukla göz ardı ediliyor. Bunun sonucu olarak çocukların hayatlarındaki aktif oyun süresinin azalmasıyla ilgili artan ve alarm verici bir eğilim söz konusu. Oyun alışkanlıklarında endişe verici bir dengesizlikle karşı karşıyayız. Ekranlar eğitim ve eğlence için harika kaynaklar olabilir ancak çocuklar, zihinlerini ve vücutlarını tam anlamıyla kullanabilmeleri ve etraflarındaki dünyayı daha fazla öğrenmeleri için farklı türdeki oyunları dengeli biçimde oynamalılar. Oynamak, çocukların öğrenmelerine, tecrübe etmelerine, odaklanmalarına, konsantrasyonlarına, kendilerine daha dönük olmalarına ve sosyal güvenlerini geliştirmelerine yardımcı olur. Oyun aynı zamanda çocukların paylaşım, kurallara uyma, sıra bekleme, diğerlerinin seçimlerine saygı duyma, kaybetmeyi kabullenme, sabretme, hoşgörülü olma, açık fikirli olma ve empati kurma gibi önemli yetkinlikleri kazanmalarına yardım eder. Çocuklarınızın serbest türde, daha az kurgulanmış oyunları dışarıda güvenle ve özgürce oynamalarına izin verin; onların girişken tavırlarına, hayal kurma ve yaratım becerilerine şaşıracaksınız. Onları şimdiden geliştirmek ve gelecekte başarılı, çok yönlü ve mutlu birer erişkin olmalarına yardımcı olmak için çocuklarımızın hayatında aktif oyuna yer vermeliyiz.”

IMG_8578

Müthiş doğru bir yorum evet bu. Peki neden artık bu süreler azalıyor sorusunu sorduğumuzda ise Prof. Dr. Yankı Yazgan bu durumu üç neden şeklinde açıklıyor.

1.Ebeveynlerin aşırı kontrolcü yaklaşımı : Çocukların gelişim dönemlerinde ihtiyaç duydukları oyun ve faaliyetler hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan ebeveynler, bilgi eksiklikleri nedeniyle risk almamak için kontrolcü davranıp ev ortamını çocuklar için daha güvenli bulabiliyor. Ev, onlar için dışarıda yaşanabilecek kazalara, soğuğa, sıcağa ve daha pek çok riske karşı bir kale.

2.Çocukların ekranlara olan aşırı ilgisi: Çocukların dijital teknolojiyle iç içe büyümesine karşı çıkmak hayatın akışına aykırı. Burada dikkat edilmesi gereken teknolojiyi ve ekranları çocuk bakıcısı olarak ya da ilişkiyi, sahici deneyimi engelleyici biçimde kullanmamak. Ekran ile ilişki artıp ekran hem bir oyun yeri ve hem de oyun arkadaşı haline gelince oyun dengesizliği karşımıza çıkıyor. Ebeveynlere düşen sorumluluk, içeride ve açık alanda oynanan oyunlar ile ekran başında ve ekran dışında oynanan oyunlar arasında bir zaman dengesi kurabilmeleri için çocuklarına rehber olmak.

3.Çocukların gündelik programlarının giderek yoğunlaşması.

Katıldığımız organizasyon ve içeriği öyle etkileyici idi ki, OMO ve Kirlenmek Güzeldir ekibini yürekten tebrik ediyorum. Ama en çok, bu bilinci ve bu meseleyi dünyanın her yerinde gündeme taşımak ve çocukların öğrenmeleri ve gelişimlerinde dengeli oyunun önemiyle ilgili bir farkındalık başlatmak için oluşturdukları bu kampanya ve çalışmaları sebebiyle.
Bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla hazırladıkları reklam filmini de mutlaka izleyin derim, bizler gözerimiz dolu dolu izledik. Ve son bir ricam daha var sizlerden, bu yazıyı okuduktan sonra, alın çocuğunuzu ve dışarıya çıkın. Çocuğunuz dışarıda özgürce oynarken, siz de hem okuduklarınızı düşünün hem de çocuğunuzu ve geleceğini.
Bırakın çıksın ve özgürce oynasın…

Bu bakış açısı ile birlikte Dünya Oyun Oynama Günü organizasyonu yapılıyor. Bir oyun annesi olarak böyle bir gün düşünülmesini gönülden destekliyorum ve hepinizi 28 Mayıs tarihinde gerçekleşecek olan Dünya Oyun Oynama Günü Etkinliklerine davet ediyorum. En kutlanılası ve en katılası bir gün olacaktır, inancım ve temennim benim.

ec895298-2ea5-4b91-b863-364e66addca9

06c91e64-e3d9-4b77-9f3d-7e9029c7808e

Oyunla ve sevgiyle kalın hep…

İnci Akbay

 

Çocuklarda Diş Sağlığı

Kızım Mavi iki buçuk yaşında ve düzenli bir diş kontrolüne inanan bir aileyiz. Çünkü oluşabilecek bir problemin tedavisinin daha zorlu bir süreç olacağının farkındayız ve bu sebeple sorun yaşamadan kontrole gitmek ve olası sorunların bu sayede önüne geçebilmek çok daha kritiktir bizce. Hele ki konu sağlık ise. Ve hele ki konu ağız diş sağlığı ise. Çünkü süt dişlerinin normal dişlere göre daha çok organik madde içerdiğini ve bu sebeple çürümeye daha yatkın olduğunu biliyoruz. Ve doktorumuzun da söylediği gibi süt dişleri kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumakta ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmaktadır. Ve bununla birlikte sağlıksız süt dişleri çürük, ağrı, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve erken dönemde tedavi edilmediği takdirde, ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve genel sağlık problemlerine (romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar) sebep olabilecektir. Dolayısıyla süt dişlerindeki çürükler, “nasıl olsa yerine yenileri gelecek” yanılgısına düşmeden tedavi edilmelidir. Ya da tedavi edilmesine gerek kalmadan bakımı düzenli yapılmalıdır. Biz ikincisini seçenlerdeniz. Bakımı ile kastımız da çok basit aslında düzenli bir diş fırçalama alışkanlığının kazanılmasından ibaret sadece.

Bu alışkanlığının kazanılmasına dair Çocuk Diş Hekimi Sevgili Pedodontist Yard. Doç. Dr. Pınar Karataban ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Ben sordum, Sevgili Pınar Hocam cevapladı. İşte diş fırçalama alışkanlığı ile ilgili edindiğimiz bilgiler:

IMG_9232

Çocuklarda diş fırçalamaya ne zaman başlanmalıdır?

Dişler ilk çıktığı andan itibaren başlanmalıdır. İlk temizlik ılık suya batırılmış gazlı bez ile yapılmalı. Sonra diş sayısı arttıkça çocuğunuzun yaşına uygun, yumuşak kıllı, küçük başlı bir diş fırçası ile günde en az iki defa olmak üzere tercihen ana öğünlerden sonra dişleri fırçalamaya başlamalıyız. Diş fırçalamada önemli olan istikrar ve ebeveynin çocuğuna rol model olmasıdır.

Diş fırçası ile ne zaman tanışmalı çocuklarımız?

Çocuğunuzun elleri fırçayı kavrayabildiği andan itibaren diş fırçasıyla tanışmalıdır. Daha sonra etkin fırçalanıp fırçalanmadığına bakılmaksızın fırçayı ağzına sokup hareket ettirmesi yeterlidir. Bu hareket ilk alışkanlığın başlangıcıdır. Çocuk 7-8 yaşına gelinceye kadar etkili bir diş fırçalama yetisi kazanıncaya kadar ebeveyn tarafından yapılmalı. Üzerine çocuk da kendi fırçalamasını yapmalı. Bunun yetisini öğrenebilmeli. Sadece düzenli bir fırçalama da yetmiyor tabi, beslenme de çok önemli. Yoğun tatlı beslenmeden kaçınılmalı. Çünkü yoğun şeker tüketimi diş çürüklerinin ana sebebidir.

Diş macunu seçiminde nelere dikkat edilmeli?

Diş macunu seçerken, öncelikle yaşına uygun bir macun tercih edilmeli ve özellikle tükürme yetisi olana kadar florür içermeyen diş macunu tercih edilmesini öneriyoruz. Çocuğa fırçalama alışkanlığını kazandırmak ve diş fırçalamayı sevdirmek amacıyla diş macunu seçiminde beğeneceği bir aromayı tercih edebilirsiniz.

Diş fırçası seçiminde nelere dikkat edilmeli?

Çocuğunuzun yaşına uygun, yumuşak kıllı, küçük başlı ve çocuğunuzun eliyle kavrayabileceği bir diş fırçası tercih etmeye özen göstermeliyiz.

Diş fırçası ne kadar sıklıkla değiştirilmeli?

Çocuklarımızın diş fırçalarının 3 ayda bir değiştirilmesini öneririz. Çünkü çiğneme vb gibi sebeplerden dolayı çocuklarımızın diş fırçalarında hızlı bir deformasyon söz konusudur.

Çocuğa diş fırçalama alışkanlığı nasıl kazandırılır?

Çocuğunuza diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak istiyorsanız rol model olarak sizi örnek alacağını bilmelisiniz. Çocuklar ebeveynlerini ve kendilerinden büyük kardeşlerini dişlerini fırçalarken gördüğünde kendisi de fırçalamak isteyecektir. Çocuğunuz 7-8 yaşına gelinceye kadar, dişlerini fırçaladıktan sonra sizin de tekrar üzerinden geçmeniz, kontrol etmeniz önemlidir. Bunun için şöyle bir yol izleyebilirsiniz. Karşılıklı diş kontrolü yapın, çocuğunuz da sizin dişinizi fırçalayıp kontrol etsin, siz de onunkini, oyun gibi aslında. Bu sayede diş fırçalamayı da bir oyun haline çevirerek diş fırçalamayı ömür boyu sevdirecek bir alışkanlık haline getirmeye çalışabiliriz.

Ne kadar zamanlarla diş hekimlerine kontrole gidilmeli?

İlk diş hekimi ziyaretini 1 yaş civarı öneriyoruz, ve sonrasında problem yoksa 6 ayda bir düzenli kontrole gidilmesini tavsiye ediyoruz. Problem olduğu noktada ise diş hekiminiz sizi daha sık görmek isteyecektir.

Ve şöyle bitiriyor Sevgili Pınar Karataban sözlerini;

“Diş çürükleri çağımızın en yaygın hastalığı olarak kabuk edilmelidir. Ve bu hastalığı önlenmenin yolu ise çok basittir. Dengeli ve dikkatli bir beslenme programı, rutin diş kontrolü ve düzenli diş fırçalama ile diş çürüklerinin önüne geçmek çok kolaydır. Bu kadar basit bir çözümü göz ardı etmemeli ve çocuklarımızın küçük yaşta diş fırçalama alışkanlığı kazanmaları için biz ebeveynler olarak üzerimize düşeni yapmalıyız.”

IMG_8667

Çocuk Diş Hekimi Pınar Hanıma teşekkürüm çok büyük ve yazıyı bitirmeden önce ben de deneyimlerimden kısaca bahsetmek istiyorum. Kızımın dişleri yeni çıkmaya başladığı dönemlerde, gece uykusu rutinimizin bir parçasıydı ağzını dişlerini temizlememiz. Yarım çay bardağı ılık suyun içerisine azıcık karbonat koyar, karıştırır ve gazlı bezi parmağıma geçirip, o suyun içerisine hafif hafif batırıp ağzının içini, dişlerini, diş etlerini temizler, masaj yapardım. Kızım yürümeye ve eliyle bir şeyleri kavramaya tutabilmeye başladığı zamanlarda, bir yaş civarı başladık diş fırçalamaya. Diş fırçalama alışkanlığı kazanabilmesi ve diş fırçalamanın eğlenceli bir şey olduğunu düşünüp bunu sevebilmesi ve ömür boyu diş fırçalamanın keyifli olduğunu yaşayabilmesi için oyun gibi yapıyorduk. Bir diş fırçalama şarkısı da eşlik ediyordu seremonimize. Şuan kızım iki buçuk yaşında ve keyifli bir diş fırçalama alışkanlığımız var her sabah ve her gece. Emiyordu o diş fırçasının üzerindeki macunu, yalıyordu, fırçayı ısırıyordu ama yapacak bir şey yoktu çünkü önemli olan dişlerinin sağlığı ve bu alışkanlığı kazanabilmesiydi benim için. Bu sebeple ben de diş fırçalama sürecimize başladığımız ilk günden bu yana Jack and Jill diş macunu ve diş fırçası kullanıyorum kızım için. Tamamen doğal olması sebebiyle içim müthiş rahat. Diş fırçası ve macunu arayışındaysanız güvenle tavsiye edebilirim.

IMG_8673

www.dogalbebegim.com dan inceleyebilirsiniz detaylıca.

Sevgiyle, keyifle ve sağlıkla kalın…

Sihirli Ayakkabılar

Bir ayakkabı hikayesi bu, sihirli ayakkabıların hikayesi hem de. Kızlarına hangi kıyafetin altına hangi ayakkabıyı giydireceğiz diye düşünürken akıllarına gelen müthiş bir fikri hayata geçiren çok tatlı iki kadının girişimcilik hikayesi bu.

Ve bu girişimcilik hikayesi ile Papionella markası kuruluyor. Nedir Papionella ve sihirli ayakkabı ne demektir derseniz, çok büyük bir keyifle açıklayacağım size.

Bir ayakkabı düşünün; üzerinde çıt çıt mekanizmasının olduğu ve bir sürü fiyonk düşünün rengarenk, desen desen. Çocuğunuza hangi kıyafeti giydirirseniz giydirin , kıyafetinize uyumlu seçtiğiniz bir fiyonk ile kombininiz muhteşem tamamlanıyor ve böylece biz annelerin de bu kıyafetin altına hangi ayakkabıyı giydireceğim derdi ortadan kalkıyor açıkçası. Bir tek ayakkabı hem bir kot pantolon ve bir tshirt altında sporlaşıyor, hem de gece bir davete giderken abiye bir elbisenin altında şıklaşıyor. İşte belki de bu yüzden bu ayakkabılara sihirli ayakkabı denilmiş. Aynı zamanda da %100 içi ve dışı deri olan, çocuk ayak sağlığına uygun anatomik babetler bunlar. Sadece fiyonkları değil, bu fiyonklarınıza uygun veya birebir saç aksesuarlarını da seçebileceğiniz sihirli babetler bunlar.

Biz de kızım için bir ayakkabı ve bir sürü fiyonk seçtik ve başladık sihirli ayakkabılarımızı giymeye. Oyun gibiydi bizim için. Özellikle üzerindeki çıt çıt mekanizması ile istediğimiz kıyafetin altına istediğimiz fiyongu takıp, kombinini kendin yap oyunu oynuyor gibiydik.

Ben bu girişimcilik hikayesine ve bu fikre müthiş inandım. Her kız çocuk annesi gibi ben de kızıma kıyafet alırken var olan ayakkbılarımıza göre seçimlerimi yapardım çünkü. Papionella ile seçimlerimiz özgürleşti çünkü artık biliyoruz ki ne alırsak alalım bir adet fiyonk ile kıyafetimize uyacak sihirli bir ayakkabımız var.

Hem sizler için hem de kendimiz için hazırladığımız birkaç kombinimiz, hem de sadece tek bir ayakkabı ile;

İşte bizim seçtiğimiz ayakkabı:

IMG_8664

Ve seçtiğimiz fiyonklarımız:

IMG_8665

Ve başlıyor şimdi sihirli ayakkabılarımızın hikayesi…

IMG_8653IMG_8651

IMG_8656

IMG_8657

IMG_8654

IMG_8655

IMG_8647

IMG_8684

 

İşte pamuk kızım Mavi için oyun gibi olan bir ayakkabı ile kombinlerimiz böyle bizim. Sihirli ayakkabıların hikayesi içindi bu yazım. Böyle eğlenceli ve pratik bir fikri hayata geçirdikleri için Sevgili Papionella kurucularına kocaman alkış bizden. Ve ayrıca bu oyunda bana eşlik ettiği için kızım Mavi’ye de çook büyük teşekkürlerim var benim.

Sihirli ayakkabılar yani Papionella için daha detaylı bilgi almak isterseniz http://www.papionella.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Her gününüz keyifle ve sihirle dolu geçsin…

Sevgilerimle…

 

 

 

 

Online Alişveriş Sitesi Butikbebe.com

Anne adayları ve yeni anne olanlar için alışverişin ne denli zor olduğunu bilirim hele kialnız bir anneyseniz, yani size yardımcı olabilecek birileri yoksa yanınızda çok zordur ilirim bizzat yaşamış biri olarak. Kucağınızda bebeğiniz o mağaza bu mağaza gezemezsiniz hele ki ilk dönemlerinde. İşte bu sebeple benim çok başvurduğum bir yoldu online alışveriş siteleri. Bebeğimle ilgili aradığım çoğu şeyi uygun fiyatlarla veya indirimlerle bulabileceğim siteler kastım.

İşte böyle bir online alışveriş sitesinin lansmanına katıldık geçtiğimiz günlerde. Bu online alışveriş sitesi www.butikbebe.com idi.

IMG_9388

Kurucularından dinledik Butikbebeyi ve hikayesini. 2010 yılında kuruluyor Butikbebe ve ünlü markaların özel ürünlerinin bulunduğu ve kampanyadaki markaların indirimlerinin %90 lara kadar ulaşan indirim fırsatlarından yararlanabileceğiniz bir online alışveriş sitesi. Ayrıca üyelik için herhangi bir ücret durumu söz konusu değil. Ve bununla birlikte çok talep gören sabit butikler de ilave edilmiş ve bu sayede kampanya kaçırma gibi bir sorunu da ortadan kaldırmışlar.

Bir anne ve anne adayının A’dan Z’ye aradığı ürünleri tek bir noktada ve uygun fiyatlarla alabilmesi gerçekten harika. Bu sebeple böyle bir girişimlerinden ve düşüncelerinden dolayı butikbebeyi tebrik ediyorum ve çıktıkları bu yolda başarılarının devamını diliyorum.

Bununla birlikte eğer bir Angry Birds hayranı iseniz, şimdi yazacaklarımı dikkatlice okuyun derim;) Butikbebe aynı zamanda Angry Birds koleksiyonlarının tasarımını ve üretimini gerçekleştiriyor. Angry Birds bebek lisansını alan dünyadaki ilk ve tek kuruluş olma ayrıcalıklarına sahip olduklarını dile getiriyorlar. Bu bir Türk firması için oldukça gurur verici. Tabii bebeklere ve çocuklara hitap ettiği için, Angry Birds karakterleri biraz daha yumuşatılmış ve sevimli hale getirilmiş.

Angry Birds koleksiyonundan benim sizler için seçtiklerim:

STL33004YSL-1453390262-30643861_1

STL82014CZG-1453376061-19498812_1

untitled

ANG21028SYB-1449411929-82873233_1

ANB71017MNT-1450888976-57044572_1

ANB41001PMB-1449331297-84739297_1

Tüm Angry Birds koleksiyonuna, hangi markaların ve hangi kampanların olduğu bilgisine www.butikbebe.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Sevgiyle ve keyifle kalın…

Kids By Fatih Kıral Lansmanı

Geçtiğimiz günlerde Sevgili Ceyda ( Ceydalfa ) bir davetim var İncicim diyerek aradı. Hem kendisi hem benim hem de davet ettiği tüm arkadaşlar için kendimizi kraliçeler gibi hissedeceğimiz bir organizasyon olacak dedi. Anneler günü de yaklaşırken, zaten yoğun bir duygusallık içerisindeyken bu davet çok hoşuma gitti. Gerçekten de çok güzel düşünülmüş fikirler ve çok keyifli bir gün oldu bizler için ve Fatih Kıral çocuk mobilyalarını işinin uzmanlarından dinledik.

IMG_8738

Lansmandan ve Fatih Kıral Çocuk Odası mobilyalarından bahsetmek isterim sizlere. “Ulaşılabilir lüks” sloganı ile bebek, çocuk ve genç odaları için Kids By Fatih Kıral yetkililerinden koleksiyonlarını dinledik. Kids By Fatih Kıral’ın ürün yelpazesinde her zevke uygun mobilya ve aksesuarları ama en önemlisi çocukların sağlığına üretimin her aşamasında verilen önemden bahsettiler.

Çocukların sağlığını her aşamada ön planda tutması konusunda alkışımızı aldılar bizim. Sadece şıklık değildir çünkü, sağlık ve güvenliğin ön planda olmasıdır önemli olan.

Kids By Fatih Kıral’ın tüm koleksiyonunun yüzde 80’inde boyalı MDF, yüzde 20’sinde ise ağaç kullanılıyormuş. Ebeveynlerin hassasiyetini daima göz önünde bulundurduklarını dile getiren Kids By Fatih Kıral yetkilileri, bu sorumluluk bilinciyle kimyasal boya kesinlikle kullanmadıklarını ve hatta sadece Kids By Fatih Kıral için Türkiye’nin önde gelen boya firmalarına özel olarak yaptırdıklarını dile getiriyorlar.

Örneğin, hiçbir mobilyalarının dış yüzeylerinde metal aksam kullanmadıklarını, metal aksamın çocuklarını enerjilerini ciddi anlamda etkileyip huzursuz ettiğini dile getiriyor Fatih Kıral Koordinatörü Harika Hanım.

Bununla birlikte düzenlenen fiyat politikalarından ve insanların algısındaki çok yüksek ve ulaşılamaz bir fiyat algısı olduğundan ve bu sebeple oluşturdukları “Ulaşılabilir Lüks” sloganlarından bahsettiler.

Ve ekliyorlar, fonksiyonel ürünler ile nasıl uzun süreli kullanım imkanı sağladıklarını. Yani Kids By Fatih Kıral koleksiyonundaki ürünler, doğumdan itibaren yetişkin oluncaya kadar ufak ekleme ve değişikliklerle rahatlıkla kullanıla biliniyormuş.

İddialı oldukları bir diğer konu da şu ki satın alma sonrası verilen destek ve müşteri hizmetleri tarafından verilen ücretsiz mimari destek.

Mobilyada 33 yıllık imza haline gelmiş ve ülkemizin en önemli yerli üreticileri arasında yer alan Fatih Kıral ekibi ve Sevgili Ceyda Şahin’e bu güzel organizasyon için teşekkürler…

IMG_8742

Kids By Fatih Kıral koleksiyonu için detaylı bilgi almak isterseniz www.fatihkiral.com adresinden ulaşabilirsiniz.

IMG_8792

IMG_3133

IMG_8784

IMG_3129

IMG_8791

IMG_3132

IMG_3131

Havamız Temiz mi?

Hepimiz dakikada yaklaşık 20 defa soluk alıp verdiğimiz havanın ne kadar temiz ya da ne kadar kirli olduğunu bilmiyoruz ya da gözle görmediğimiz için önemsemiyoruz belki de. Sadece yaz aylarında her gün, kış aylarında ise iki günde bir hepimiz evimizi, tüm odalarımızı havalandırıyoruz değil mi? Çünkü soluduğumuz hava ile ilgili sebebini bilsek de bilmesek de endişelerimiz oluyor. Ama bunlar sadece endişelerde kalıyor çünkü dediğim gibi gözle görmüyoruz. İçeceğimiz suyun ya da içeceğin üzerinde minik bir toz ya da çöp görsek hemen değiştirip yenisini yani temizi koyup içiyoruz dimi, çünkü göz görünce olmuyor, temizini istiyor, peki ya göz görmeyince , gönül katlanıyor değil mi. Minik bir bilgi benden üzücü bir bilgi ama, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın dünya genelinde yayınladığı hava kirliliği haritasında Avrupa’nın en kirli havası konusunda birinci kim: Türkiye ( maalesef ki)

Tüm bunlar bir yana bir de alerjik bir bünyeniz varsa soluduğunuz hava ile ilgili sizin veya eşinizin veya çocuğunuzun, eyvah ki ne eyvah. Biliyorsunuz bu hafta alerji haftası olması sebebiyle alerji konusunda hepimizin tekrar farkındalığı arttı. Evet ama yaşayanlar bunu çok daha iyi biliyor. Benim eşim alerjik bir bünyeye sahip, nisan ayı gibi başlayan ve temmuz ayı sonuna kadar süren bir alerjik durumu var. Yaşam kalitesini ciddi anlamda etkiliyor, alınan her nefesin aslında temiz ve rahatça olması müthiş bir lüks, bunu eşimde yaşadığım için daha iyi anlıyorum. Soluduğumuz havanın temiz olması çabaları da sırf bu yüzden. Daha sağlıklı daha kaliteli bir yaşam için aslında.

Hele ki büyükşehirlerde yaşıyorsanız içtiğiniz su kadar önemli hale geliyor soluduğunuz havada. İşte bu noktada sizleri benim de birkaç hafta tanıştığım ve firma ile birebir de sorularımı sorup cevaplarını alabildiğim Dyson Pure Cool ile tanıştırmak istiyorum.

IMG_8955

Uluslararası düzeyde onaylanmış ve akredite edilmiş bir ürün bu. Ne faydası var ya da özellikleri nedir diye soracak olursanız, kısaca özetlemek isterim edindiğim bilgiler doğrultusunda. Aslında tam da yukarıda anlattığım gibi, solunan hava ile birebir ilgili bir ürün.

Sadece Toksik zehirli dumanları ve kötü kokular değil kastım; bakteri, polen, alerjen, hava kirliliğine yol açan maddeler de aynı zamanda. Havada bulunan 0.1 mikron boyutundaki alerjenleri ve hava kirliliğine yol açan partikülleri %99.95 oranında temizlediğini duyduğumda ben de şaşırmıştım ve bu sebeple deneyimlemek istedim.
Odayı temizliyor ve tüm temizlediği havayı odaya eşit miktarda dağıtıyor. Sadece gündüzleri değil, geceleri de uyku esnasındayken temiz hava solumamıza yardımcı oluyor. Yaz ayları içinde aynı zamanda serin hava sunması ve tasarımıyla tehlike içermemesi çok önemli. O kadar keyifli olmuş ki tasarımı, hem şık duruyor hem de hele ki çocuklu aileler için hava serinleticilerin tasarım tehlikesi söz konusu bile olmuyor aslında.

Ben tanışalı birkaç hafta oldu, deneyimlemeye devam ediyorum, en azından artık solduğumuz havanın temiz hava olduğunu düşündüğümüz için içimiz daha rahat.

Yaşam artık o kadar çok değişti ki, eskiden solduğumuz hava tertemiz, çeşmeden içtiğimiz su berrak gibi olurdu. Ama artık ne çeşmeden su içebiliyoruz ne de soluduğumuz havaya güvenebiliyoruz.

Dediğim gibi içtiğimiz su kadar özen göstermemiz gereken bir konu bu, hava, soluduğumuz hava…

Sağlıkla ve sevgiyle kalın hep…

Dyson Pure Cool Hava temizleme fanı için daha detaylı bilgiye http://www.dyson.com.tr/FansAndHeaters/Purifiers adresinden ulaşabilirsiniz.

IMG_8959

Doğru Ayakkabı Seçimi: Superfit Türkiye

Geçtiğimiz günlerde Superfit Türkiye ayakkabılarının ortağı ve Türkiye Distribütörü Nadire Çetin ile bir araya gelmiş ve ayakkabı seçiminin önemi üzerine sohbet etmiştik. Ve bu keyifli ve bilgi dolu sohbetin üzerine Sevgili Nadire hanım ile benim ev sahipliğimde blogger anneleri davet ederek bu konuyu konuşmak ve bu konunun önemini anlatmak ve bu konuda farkındalık gelişmesi için bir lansman gerçekleştirdik.

İşte o günden hem kareler hem de bilgiler, keyifle ve dikkatlice okumanızı tavsiye ederim.

IMG_6998

Öncelikle Sevgili Nadire hanımın hikayesi ile başlamak isterim. Kendi çocuklarını büyüttüğü dönemde Türkiye’ de “çocuk ayakkabısı “konusunda bir sıkıntı olduğunu hissediyor ve Almanya ve Avusturya ile olan iş ilişkileri sebebiyle seyahatlerinden sık sık kendi çocuklarına ayakkabı alıp getiriyor. Superfit’ le ilk tanışması da bu şekilde oluyor. Sonrasında bir ortaklık kurup, bu güçlü markayı Türkiye’ ye getiriyorlar ve İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Bursa, Malatya, Trabzon, Ordu ve Antalya’ da güçlü ve zengin bir koleksiyonla pazara giriyorlar.

Superfit ayakkabılarından bahsedecek olursak aslında şöyle çok etkileyici bir gerçek çıkıyor karşımıza. Doktorlar ve ortopedistler tarafından Almanya, İsviçre ve Avusturya’ da tavsiye edilen bir marka olması ve Avrupa’da yapılan bir araştırmada Superfit’in doktor ve ortopedistlerden % 98 le en yüksek notu alması.

IMG_7013

Biz o gün bol bol ayak sağlığının ve aslında doğru ayakkabı seçiminin önemini konuştuk. Madde madde özeti şöyle ki:

  • Çocuk ayak sağlığı açısından ilk 5-6 yıl çok önemli dönemlerdir. Yeni doğan bebeklerin % 98 i sağlıklı ayaklarla doğuyor. Bu oran yetişkinlerde % 38 e düşüyor. Yanlış ayakkabı seçimlerimizle, özellikle çocuklukta, ayaklarımıza zarar veriyoruz.
  • Bir çocuk ayakkabısının önü yuvarlak ve geniş olmalıdır. Parmak ucu ile ayakkabı burnu arasında 1 cm mesafe bulunmalıdır. Parmakların sıkışmaması rahat olması çok önemlidir. Aksi takdirde parmaklar sıkıştıkça ayak kavisi çöker ve çözümü zor taban problemleri yaşanmaya başlanır.
  • Ayakkabılarda topuk yastığı ile topuk korunmalı, yan koruyucular ile de eklemler korunmalıdır.
  • Poliüretan taban sistemi ile kayma riskini azaltılmalıdır.
  • Çocukların en hareketli olduğu okul öncesi dönemde, ayaklar hala gelişimini tamamlamamıştır ve hassastır. En ufak bir zorlanmadan bile etkilenebilirler. Ön kısmı geniş, topuk ve bilek kısmı sıkı ve destekleyici ürünler tercih edilmelidir. Hareketli ayakları terletmeyecek, iç dış yumuşacık deriden ürünler okul öncesi  için idealdir.
  • Ayakkabı esnek olmalı ve çocuğun ayak hareketleri ile uyum sağlamalıdır. Bir ayakkabıyı elinizle tutup ortadan büktüğünüzde esnek olup olmadığını anlayabilirsiniz.
  • Ortopedik ayakkabı ile ilgili yanlış bir algı var. Ortopedik ayakkabı kişinin birebir ayak ölçüsü alınarak hazırlanan bir ayakkabıdır. Ve eğer problem var ise doktor önerisi ile kullanılır. Bunun dışında çocuklar için problem olmayan durumlarda anatomik ayakkabı tercih edilmelidir. Hem Avrupa hem de Amerikan Ayak sağlığı vakfı da özellikle vurguluyor, “ortopedik ayakkabı yoktur” ama sağlıklı, konforlu, şık ve en önemlisi anatomik ayakkabı vardır.
IMG_7021

Superfit ayakkabılarda yukarıda bahsettiğimiz tüm özelliklerin yanı sıra Superfit Türkiye’yi diğer ayakkabı markalarından farklılaştıran ve özel kılan çok önemli bir özellik daha var ki bu özellik beni gerçekten etkiledi. WMS denilen, genişlik ölçü sistemi özelliği bu. Çocuk ayakkabılarında yalnızca ayağın uzunluğu ile ilgili ayak numarası değil, genişlik ölçüsü de kullanılmalıdır çünkü. Ve Superfit ayakkabıları ayak uzunluğunun yanı sıra geniş-orta-dar diye üç ayrı genişlik kalıbıyla üretilmekte imiş. Özellikle toplu ayaklı çocuklar için az rastlanan çok önemli bir konfor bu bence.
Tüm bunların yanı sıra günün moda trendlerini de yakından takip ettiklerini söylüyor Nadire Hanım. Hatta tasarımcılarının günün moda trendi olarak yaptıkları uygulama gerçekten harika. Şöyle ki. Tasarımcılar ara ara çocuk yuvalarına gidip, çocuklarla hayallerinde ki ayakkabıların formlarını belirleyip, üretimde bu fikirlerden mutlaka faydalanıyorlarmış.

Superfit olarak çok önemsediğimiz çocuk ayak sağlığı konusunda sorumluluğa talibiz diyor Nadire Hanım. Avrupa’nın dev bir markasını Türkiye’ ye getirmiş olmaktan dolayı çok mutlu olduklarını ve anne ve çocuklarımız için bol seçenekle, sağlıklı ve konforlu ayakkabıları ulaşabilir fiyatlarla Türkiye’nin önemli firmalarında bizlere sunduğunu dile getiriyor.
Bu keyifli ve bilgi dolu gün için sevgili Nadire hanım ve Süper Fit Türkiye’ye hem bugün hem de bu bilinç için gerçekten tebrik ve teşekkür ediyorum.

IMG_7019

Superfit Türkiye için detaylı bilgiye aşağıdaki web sitesi ve telefonlarından ulaşabilirsiniz.

LEGERO AYAKKABICILIK LTD. STI.
TEL +90 216 594 18 11
FAX +90 216 594 18 13
[email protected]
www.legero.at

Keyifle ve sevgiyle kalın…

12670066_585521941605050_628168365563758633_n

9159_602242833266294_6285767855281037070_n

1622019_604816233008954_7719768327749130101_n

72380_609723709184873_5817665506830794117_n

12646992_582701308553780_5196461390762279543_n